"Sevmek dokunmaktır."
Desmond Morris
Bu gurbet akşamında
Yalnızlık bir şal gibi
Yüreğimi sarınca,
Yürekte demlenen sevgiyi
Körükler aşkın alevi.
O zaman,
Gökkuşağı olur düşüncelerim
Turna boyluma varır.
Gözlerim coşan, taşan
Sıcacık bir ırmak olur.
Girdap olurum o an
İçime çekerim
Yârin karanfil kokusunu.
Dudaklarım volkan olur,
Ellerim yangın yeri
Dokunmak ne kelime
İpek iple nakış nakış işler gibi
Öpüp, okşar, koklarım tenini.
Budur aşkımızın tuzu biberi.
Tuesday, December 25, 2007
SAHİL ÇOCUĞU
Ey sahil çocuğu,
Nereye baksan göz, gez, arpacık ve deniz.
Kumsalda geze geze, bence denize benze ...
Sandal ol, çakıl taşı ol, ne istersen o ol.
Baltaya sap nasıl olunursa öyle ol...
Ben senin yerinde olsam dalga olurum.
Dost olurum sonra rüzgârla.
Soluk soluğa öpüşürüm sarp kayalarla bütün gece...
Köpük köpük çocuklarımız olur.
Ay´a kur yapar, yakamoz olurum,
Ateş böcekleri gibi parlarım.
O zaman işte,
Büyülü bir kadın kokusu dolar sahile.
Çekerim içime mis gibi iyot kokusunu,
Nakış nakış işlerim tenime...
Ey sahil çocuğu,
İster salına salına kürek çek,
İster doldur rüzgârı yelkenine
Yarış yap yıldızlarla...
Bir yunus yoldaş olsun
Martıları yap arkadaş...
Adın deniz olsun, soyadın yelken
Gez, dolaş dünyayı vakit varken.
14/15.4.2007 Ankara
Nereye baksan göz, gez, arpacık ve deniz.
Kumsalda geze geze, bence denize benze ...
Sandal ol, çakıl taşı ol, ne istersen o ol.
Baltaya sap nasıl olunursa öyle ol...
Ben senin yerinde olsam dalga olurum.
Dost olurum sonra rüzgârla.
Soluk soluğa öpüşürüm sarp kayalarla bütün gece...
Köpük köpük çocuklarımız olur.
Ay´a kur yapar, yakamoz olurum,
Ateş böcekleri gibi parlarım.
O zaman işte,
Büyülü bir kadın kokusu dolar sahile.
Çekerim içime mis gibi iyot kokusunu,
Nakış nakış işlerim tenime...
Ey sahil çocuğu,
İster salına salına kürek çek,
İster doldur rüzgârı yelkenine
Yarış yap yıldızlarla...
Bir yunus yoldaş olsun
Martıları yap arkadaş...
Adın deniz olsun, soyadın yelken
Gez, dolaş dünyayı vakit varken.
14/15.4.2007 Ankara
DOST MECLİSİ
Sevgili dostlar,
Muhabbetten uzak kaldım bu aralar...
Var mısın? Bir dost meclisi kuralım.
Sazlı, sözlü, çiğköfteli sıra geceleri kıskansın...
Gün bitip de siyahın hâkimiyeti başlayınca
Davet edelim yıldızları...
* * *
Kızarmış ekmek, peynir, zeytin, kırmızı domates
Bolca yeşillik de hazır.
Çay da tam deminde hani.
Halil İbrahim bereketi soframızda...
* * *
Koca çınarın gölgesi masa olmuş.
Bir el etmiştim mor menekşeye
Yanında getirmiş kokulu karanfille
Akşamsefasını...
* * *
Ay´da gelsin katılsın muhabbete.
Zaten söz verdi, kılavuz olacak gece perisi.
Hazırlığını yapmış, bir şiir de rüzgâr okuyacak.
Bilge baykuş, şimdiden yerini almış,
Kurulmuş tahtına, onun da söyleyecek sözü var anlaşılan.
* * *
Bir ateş böceği geçti yanımdan
Onu da çağırdım meclisimize.
Geceyi güzelleştirmek elimizde
Kapımız herkese açık. Ne olur gel.
Gel katıl, sen de bu muhabbete.
Muhabbetten uzak kaldım bu aralar...
Var mısın? Bir dost meclisi kuralım.
Sazlı, sözlü, çiğköfteli sıra geceleri kıskansın...
Gün bitip de siyahın hâkimiyeti başlayınca
Davet edelim yıldızları...
* * *
Kızarmış ekmek, peynir, zeytin, kırmızı domates
Bolca yeşillik de hazır.
Çay da tam deminde hani.
Halil İbrahim bereketi soframızda...
* * *
Koca çınarın gölgesi masa olmuş.
Bir el etmiştim mor menekşeye
Yanında getirmiş kokulu karanfille
Akşamsefasını...
* * *
Ay´da gelsin katılsın muhabbete.
Zaten söz verdi, kılavuz olacak gece perisi.
Hazırlığını yapmış, bir şiir de rüzgâr okuyacak.
Bilge baykuş, şimdiden yerini almış,
Kurulmuş tahtına, onun da söyleyecek sözü var anlaşılan.
* * *
Bir ateş böceği geçti yanımdan
Onu da çağırdım meclisimize.
Geceyi güzelleştirmek elimizde
Kapımız herkese açık. Ne olur gel.
Gel katıl, sen de bu muhabbete.
OKYANUS GÖZLÜM
Seni sevmekle başlıyor her şey
Güvercinler havalanıveriyor birden
Gökyüzünde kanat seslerinden oluşan
Sihirli bir musiki. Duyuyor musun?
Çiçekler en güzel elbiselerini giymişler
Bulutlara resmini çiziyorum sonra
Sırrını çözüyorum Mona Lisa’nın gülümsemesinin.
Saçlarını okşuyorum, uzun sarı saçlarını
İçimdeki ırmak denize ulaşıyor.
Seni bu kadar sevdikçe okyanus gözlüm
Elimdeki azık çoğalıp, uzanıveriyor Afrika’ya
Açlığı, sefaleti yenmek için
Cehaletle savaşıyoruz beraberce.
Adını bile zor söylediğim Asya’nın fakir bir ülkesine
Yağmur çok yağmış, sel basmış yine,
Seni sevdikçe okyanus gözlüm,ellerim oralara uzanabiliyor.
Set kurup, bent yapıyoruz. Seneye mahsul bol olacak
Gözlerindeki ışıltı karanlığı yeniyor.
Seni sevdikçe okyanus gözlüm
Barış türküleri söylüyorum durmadan
Sırat köprüsünden düşüyor düşmanlık.
Çekip çıkarıveriyoruz kardeşliği su yüzüne
O da boş durmuyor elbet, silkiniveriyor birden
Arınıveriyor binlerce senenin kirinden, pasından.
Biliyor musun okyanus gözlüm?
Seni sevmekle başlıyor her şey
Ve seni sevdikçe okyanus gözlüm
Özgürlüğü dudaklarından öpüyorum.
Dudaklarından... Durmadan... Duraklamadan...
30 Kasım Ankara -
01 Aralık İstanbul
Güvercinler havalanıveriyor birden
Gökyüzünde kanat seslerinden oluşan
Sihirli bir musiki. Duyuyor musun?
Çiçekler en güzel elbiselerini giymişler
Bulutlara resmini çiziyorum sonra
Sırrını çözüyorum Mona Lisa’nın gülümsemesinin.
Saçlarını okşuyorum, uzun sarı saçlarını
İçimdeki ırmak denize ulaşıyor.
Seni bu kadar sevdikçe okyanus gözlüm
Elimdeki azık çoğalıp, uzanıveriyor Afrika’ya
Açlığı, sefaleti yenmek için
Cehaletle savaşıyoruz beraberce.
Adını bile zor söylediğim Asya’nın fakir bir ülkesine
Yağmur çok yağmış, sel basmış yine,
Seni sevdikçe okyanus gözlüm,ellerim oralara uzanabiliyor.
Set kurup, bent yapıyoruz. Seneye mahsul bol olacak
Gözlerindeki ışıltı karanlığı yeniyor.
Seni sevdikçe okyanus gözlüm
Barış türküleri söylüyorum durmadan
Sırat köprüsünden düşüyor düşmanlık.
Çekip çıkarıveriyoruz kardeşliği su yüzüne
O da boş durmuyor elbet, silkiniveriyor birden
Arınıveriyor binlerce senenin kirinden, pasından.
Biliyor musun okyanus gözlüm?
Seni sevmekle başlıyor her şey
Ve seni sevdikçe okyanus gözlüm
Özgürlüğü dudaklarından öpüyorum.
Dudaklarından... Durmadan... Duraklamadan...
30 Kasım Ankara -
01 Aralık İstanbul
Subscribe to:
Posts (Atom)